Server 11 TheSimpsonS ittifakı - Nostalji:

 

Nostalji:

Eskiler ne güzeldi..
Ben şahsen 2009'da gladiatus ile tanıştım.

Ozamanlar, centurio neydi bilmezdim..

Phanteon - Tanrılar - Kıyafetler ve bunun gibileri yoktu..

Peki eskiden neler mi varı?
Phanteon yerine Taverna vardı.. Taverna'dan alınan 5 görevlerden genelde istenenler:
Mavi yüzük bul - Sandalet bul - Çelik kask bul - Sopa bul - Yakut kolye bul vb gibilerdi..

Onları da ya keşif'lerde yada muzayededen alınan ve markete koyan "marketçilik" yapanlara kazandırmaktı.
Marketçilik nemiydi?
Şöyle özetleyeyim: seviye 1-20 (seviye 1'ler muzayede salonlarına kapıları açıktı) muzayededen aldıkları malzemeler, yüzükler , nazarlıklar, ayakkabılar, eldivenler'i alıp, markete satarlardı.
Bunları da alanlar genelde görevlerinin kazancının yarı altına alıp, ordan itibar ve altın kazanmaktı.

Kısacası her 2 tarafa da kazandırıyordu..
Taverna ozamanlar kitap gibi bir şekilde açılıp karşımıza çıkan görevlerden ziyade, yan sayfasında Gardiyanlar sekmeni vardı..

İşte orda, zindan'larımızı harcardık.. zindan yeri sonradan açıldı. 3 çeşit bölme vardı.
Kolay - Orta - Zor

Bunların da en son boss'ları (patronları) iyi eşyalar veriyorlardı.
Hatırlarım ki bazılarına, düşük seviyelerde (75-80-80 gibi seviyeler) turuncu eşya vermişlerdi.


Ben bu oyuna başlamadan daha öncesinde ise, Ruh bağı gibi zırvalıklar olmayıp, dahası ise sandıktaki eşyaların 7 günlük süreleri bile yokmuş.. kulağa bunlar nekadar hoş geliyordu değil mi?
Hasar taşları seviye 1'de +24 olup, istenilen silaha sürülebiliyormuş.. Daha öncelerinde Kırmızı (Olymp) eşyalar bile varmış..
O günlere yetişemedim ben.Provanciarum alanı yoktu, ligindekilere saldırılıyordu.

Bundan daha güzeli ise muzayede salonunda ise teklif verenlerin nick'leri görünüyordu.Çok kısa olunca, bir çekişme yaşanıyordu ki akıllara zarar idi.ittifak içinde bir canlılık yaşanıyordu ki of of..

Henüz muzayede kısada iken korumalar alınıp, öyle giriliyordu tekliflere.
Bazıları da vardı ki onlar da kasalık bütün teklifleri geçiyordu.
Adilik mi? ihtiyaç mı? Hainlik mi? Bunun yorumunu size bırakıyorum fakat bir isim var ki, okuyanlar kimden bahsettiğimi az çok tahmin ederler eminim. Farklı bir ülkede, geceleyin hatırlarım da bütün nazarlık ve yüzük tekliflerinin hepsini geçmiş bulunarak, ertesi gün uyandığında oyuna baktığı ve yüzünün aldığı hali inanın merak ediyorum hala..


Bu oyunun benim açımdan en güzel tarafı ise, oyun aleminde "sanal aile" ortamında bulduğum o sıcaklık idi.
Abi, abla, kardeş hatta ve hatta babalar bile oynuyor ve onlarla muhabbet etmek, hepsinin birbirinden daha değerli olduğunun kanıtıdır. Evet, doğru okudunuz. Beni bu oyundaki en çok hoşuma giden yeri "muhabbet" etmektir.. Malesef, çoğu kişi bu konunun dışında olup, sadece bu oyunu "oyun" olarak oynadıkları için üzülüyorum açıkçası..

Ama, 2009 ağustos'ta bu oyuna başlayıp, üniversitede iken ne centurio kullanıyordum nede ondan bir-haber idim.. gece uyuyup, sabahleyin uyanıp kendime bir kahve yapıyor ve masa üstü bilgisayarımın karşısına geçip sigara eşliğinde ittifaktaki bütün yazıları gazete okurcasına okuyordum.Gülüyor ve eğlenceli vakit geçiriyordum..Ta ki derse gitme vaktim gelene kadar da oyunda takılıyordum.

Sefere çıktığımda da, her limanda bir yerden bağlantı bulup oyuna sırf laflaşmak için girdiğim zamanlar bile çok olmuştur.Hal hatır sormak bile yeterli idi.Yaşadığımın göstergesi de denebilir.

İnanırmısınız, bunları hala çok özlüyorum.. Fakat gerekse oyunu çözmüş olmam, gerekse öğrettiklerimden aldığım darbeler bu oyundan bir nebze soğuttu fakat bir okadar da dostum abim kardeşim olduğu için de bu oyuna bağlayanlar da devam ettirenler de onlardır.

Eskilere ait birkaç fotoğraf karesi aradım fakat bulamadım.ileride bulursam eklerim.
Eh, bukadar hikaye yeterlidir herhalde.

Okuyanlara şimdiden teşekkür eder, saygılarımı sunarım.

Yazan: JanMacius


 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol